Bilgi ve İletişim Formu
Türkiye’de özellikle 2000’li yılların başından itibaren “dava avukatlığını” önemsiz ve dolayısıyla ikincil gören bir akım ne yazık ki oluşmuştur. Oysaki ne kadar uluslararası karakterde olursa olsun her türlü hukuki işlem veya uyuşmazlığın bir Türk hakiminin önüne gelmesi her zaman olasıdır. Bu yüzden büromuzun kurulduğu günden bugüne kadar Türk yargı sisteminin en kılcal damarlarına kadar nüfuz etmek öncelikli hedefimiz oldu ve bunun, faaliyet gösterdiğimiz diğer hukuki alanlara da olumlu yansımasını her zaman tecrübe ettik. Ekibimizin bir yandan Türkiye’nin herhangi bir icra müdürlüğünde alacak takibi yapıyor ve hacze çıkıyor olması, diğer yandan Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) nezdindeki bir tahkim davasında vekillik yapıyor veya yabancı sermayeli bir şirkete mevzuata uyum alanında hukuki danışmanlık hizmeti veriyor olması esnekliğimizi ve kapsayıcılığımızı göstermesi açısından bize göre önemlidir.
Bu alanda verdiğimiz başlıca hizmetler şunlardır:
– “En kötü sulh dahi yıllar sonra kazanılan bir davadan iyidir.” prensibinden hareketle öncelikle uyuşmazlıkların sulh yolu ile çözümlenmesi için gerekli müzakerelerin yürütülmesi.
– Arabuluculuğa elverişli her türlü alanda arabuluculuk hizmeti verilmesi ve sürecin müvekkillerin menfaatlerini azami derecede koruyacak şekilde neticelendirilmesi.
– Türkiye’de yerleşik müvekkillerin yurtdışındaki yatırımları ile ilgili olarak hukuki destek sağlanması, söz konusu müvekkillerin yurtdışında avukat bulması için yardım edilmesi veya zaten mevcut olan yabancı avukat ile aradaki iletişimin yürütülmesi, yabancı avukatın müvekkil adına denetlenmesi ve düzgün raporlama yapmasının sağlanması.
– Dava konusu olması kaçınılmaz olan uyuşmazlıklarda öncelikle ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti gibi “geçici hukuki koruma” süreçlerinin etkin şekilde kullanılması ve böylece müstakbel yargı kararlarının infazının güvence altına alınması.
– Her türlü özel hukuk davasının görevli yergi mercileri nezdinde takip edilmesi.